12 Eylül 2008 Cuma

Yeni gönderi

Ruh halimi anlamaya çalışıyorum. İçimden yazmak gelmiyor. Şu gazoz reklamındaki gibi: Şehirde birşeylerin kıpırdamasını istiyorum. :)

Ama sayfaları dolaşmak hoşuma gidiyor. Sakince...görev yapar gibi değil.

Hava gündüzleri sıcak...geceleri serin. Bir sigara yakıp, balkona çıkmak ve o serin havada oturmayı seviyorum.
Sokağımız hala sakin.:)

Ben o gürültülü evi bazen özlüyorum.

İlker okula başladı. İlk isteği öğretmene gidip şunu söylemekmiş: "Öyetmenim, Aytınoyuğa gidebilir miyim? Yoruldum da."
Annesi anlattı, ben güldüm.
Kadınlar arası Krallığı bitti çocuğun, kolay değil. O artık sıradan bir öğrenci.

İnek şeklinde bir kalemlik aldım, bayılmış. "Aba çok güseyyy." diye geziyor ortalarda.

Bu akşam iftarda annemdeyiz. İkiz kuzenlerle birlikte. Pijamalarla aneme gidememek bana tuhaf geliyor. Bu taşınma olayı beni hala biraz şaşırtıyor.

Hiç bir çocukluk arkadaşınızı büyümüş de kendi çocuklarıyla konuşurken izlediniz mi?
Size de tuhaf geliyor mu bu durum?

Geçen hafta Halide'de kendimi bunu düşünürken buldum ben.

Terasta iki küçük kız çocuğu olarak "Atkadehi elindennn" diye şarkı söylerken ki halimiz geldi aklıma. O zamanki yaşımızda olan bir kız çocuğu var onun. Kapris, ergenlik tripleri hepsi mevcut. Onları kapışırken izledim ve çok güldüm. Halidenin burnunu sıkmamak için kendimi zor tuttum. Çok sinirliydi çünkü.

Böyle durumlarda birbirinin çocukluğunu bilmek insana annelik duygusu ve merhamet veriyor.:)

Anaammmm deyip 40 yaşındaki o kadını dizine yatırmak ve saçlarını okşamak istiyorsun.
"Büyümüş de anne olmuş. Salak şey."

Yeterince daldan dala atladıysam kaçayım.

Malum:
Maymun da ağaçtan düşer...:)

Çok çok sevgiler...

13 yorum:

Adsız dedi ki...

severim ben bu maymunu..
=)
o inek şeklinde kalemlikten sanırım bizde de var..
bir yerini sıkınca da möö diye bağırıyor..
yoksa aynısı mı ..

kadınlar arası krallık.. doğru bir saptama.. gerçek dünya ve yarışma evrenine hoş geldi..
ilker..

çocukluk arkadaşlarım bebek yapıp büyütürken..
ben geziyordum..
o zorluklarını gözlemedim maalesef..
ama anladım ne demek istediğini..
ben kendime kendi gençliğimi hatırlatmaya çalışıyorum..
hep unuttuğum anılarım geliyor aklıma..
onlara sığınıyorum..
keşke biri yatırıverse de..
dizine şefkat gösterse..
ben genellikle tavsiye verilen durumundayım..

atalet

laleninbahcesi dedi ki...

ben daha farklı bir duygu yaşadım çocukluk arkadaşımı görünce, çünkü yıllar ona çok kötü davranmıştı. Aman Allahım biz bu kadar yaşlandık mı dedim. Karşımda ihtiyar bir kadın vardı sanki. Benimki dehşete düşmek gibi oldu:)). Sevgiler sana

Kedi Narnia dedi ki...

öncelikle ilker kim?

ve bende sen gibiyim. tıkandım yazamaz oldum. ne zaman pompolanıp açılırım bilmem...

uctemmuz dedi ki...

ataletim benim dizler ufacık belki ama her zaman sana da yer var. ninni bile söylerim, sesime tahammül edebilirsen tabii..)
Duymadan karar verme. Valla bak....:)

Bizim kalemlik möölemiyor ama yumuş yumuş.

Krallığı bitti İlkerin ve bunu farkediyor. Hiç hoşlanmadı bu işten. Bir de hala yarım konuşuyor umarım bu ona sorun çıkarmaz.

Çok öperim...çok...çok...:)


Laleciğim yazdığını okuyunca düşündüm: yıllar bize nasıl davrandı acaba diye. Sonra yine aklıma geldi: Halide ve ben yolda yürüyoruz birbirimizi iteliyoruz, kıkırdıyoruz ve küçük kızı aniden dönüp diyor ki: Ya yapmayın böyle yaşlısınız siz.ha ha haa...
Ülen eşşek kime yaşlı diyosun sen, dememize kalmıyor, dalga geçmeye devam ediyor velet.
Zor kaçtı elimizden.:)
Biz kıkırdamaya devam ettik.

uctemmuz dedi ki...

Dolphinim eski bloglarda sık sık anlatırdım ben bu veleti. Komşumun çocuğu İlker. Bütün apartmanın kralı. Her eve istediği saatte gitme ve karıştırma özgürlüğü var. Her akşam sözde evden kaçar sırayla her evi dolaşır filan...Bitti şimdi bunlar, okullu artık. :)))
Yazıya gelince...Başla gerisi geliyormuş...Ben bu hız yarınkini bile yazdım...
Ve ayrıca seni burada gördüğüme pek sevindim, söyleyeyim...:)

Adsız dedi ki...

aman ilkercik o ka büyüdü mü be?
ben onu kreş modunda hayalleniyorum hala.

uctemmuz dedi ki...

ben de ben de...halbuki aslında ilkokula başlaması bile gerekiyormuş. Şimdilik anasınıfıyla idare edecek...:)

kumhavuzu dedi ki...

bikerem şunu söylemeden geçemiycem..sizin şehirde bişeyler kıpırdasa faydası olurmuki..yoksa o kıpırtı küçük yerlerde kasırga gibimi oluyo??
bak kafam karıştı

çocukluk ve gençliğimizde zamanları paylaştığımız insanlarla karşılaştığımda yanlarında ..evet dediğin gibi bizim o zamanki yaşlarımızda çocukları var
ve biz sarmaş dolaş olduğumuzda hafif bi şok yaşıyolar..hele arkadaş babaları oluyoSA:d

ben o dize yatırmayı..her seferinde kardeşimde yaşıyorum
kızlar ve yaşadıklarını yaşamak zorunda kaldıklarını gördükçe..tuhaf be..bak göslerim yaşardı

uctemmuz dedi ki...

Esinti ya da kasırga olması kıpırtının cinsine göre değişir diye cevap versem..:))))))

Kısların yaşadıkları.Kendimiz dahil...gözyaşartıcı oluyor bazen. Ama güldüğümüz de vardır be canım. Onları hatırlasak. :)

Ece dedi ki...

Biz de pek kıkırdaşırız çocukluk arkadaşlarımla.Hep eskiden yaptığımız muzurluk ya da salaklıklar gelir aklımıza.

Bak çok özlettin bana onları şimdi.

uctemmuz dedi ki...

O zaman benimle birlikte kıkırdasan, olmaz mı?
:)

sensizken dedi ki...

:))))) Öyle mutluyum ki şu an anlatılması imkansız...
Ben hep buralardayım daaa sen ne ara yazdın bu yazıları:) Çok güzeller büyük bir zevle okudum.

Yaşasııın Geri dönmüşsün işte:)

İlker'i benim için öpermisin lütfeeeen:) Başarılar dilerim.

uctemmuz dedi ki...

Sağol bitanem benim. Benim bilgisayar akşam konuşturmadı bizi, bakalım bugün ne yapacak?
Öperim canım...:)