27 Ağustos 2011 Cumartesi

heyo

Evlatlarımın hepsi Üniversite'yi kazandılar.:) Sonuncusu bugün belli oldu, yetenek sınavı gerekiyordu çünkü. Uçuyorum.:))

aman tertip can tertip

kendine güven, diğer insanlara güven, mesafe filan meseleleri var ya..hani nerdeyse ergen sorunları gibi iç bayıcı, can sıkıcı, sevimsiz bir çocukluk taşıyan. tekrar ayağa kalkmak için uğraştığım bugünlerde bunlara gark oldum. ıyyy...kendimden kaçmak istiyorum şu an. ama işte..olgunluk da bu değil miydi zaten yediğin haltın ve varsa sana atılan kazığın sorumluluğunu alacaksın, dolap dağınıksa toplayacaksın yani. bir bluz aldığında dolaptaki her şey üstüne iniyorsa orada bir hata vardır. Kendi elinle indir hepsini, düzeltip koy. Atmaya kıyamadığın ama kullanmadığın şeyler vardır o dolapta, onlarla helalleş ya da ne bileyim dür de koy en azından yerine.

Bunlarla meşgulüm, çok sıkıcı.

24 Ağustos 2011 Çarşamba

canım

sensizliğimden
delirecek gibi oluyorum
boğuluyorum.
çok özlüyorum.
affet.

yüzlere bakıyorum
o yüzlerin arkasındaki ruhları görüyorum bazen
bir çoğu güzel geliyor bana
seni arıyorum

kendimle başbaşa kaldığım an
adını haykırıyorum
bazen neşeli
bazen acılı
ama hep sen

duyuyor musun

duymanı istemiyorum bazen
ya sen de beni böyle özlüyorsan
buna dayanamam

seni çok seviyorum demek ne anlamsız
çok sevmekten öte

beni senden ayırmaya çalışıyorlar
bana beni hatırlatıyorlar
umrumda olmadığımı görmüyorlar
hep gülümsüyorum
benden bana ne
ben seninle varım

buradayım iyi ol yanındayım.

4 Ağustos 2011 Perşembe

ben var ya

ağzımdan akla hayale gelmeyecek küfürler çıkacak şu an
avazım çıktığı kadar bağıracağım
duvarları tekmelemek
camları aşağı indirmek istiyorum
bunu bize kim yapıyor merak ediyorum
çok öfkeliyim desem komik olur
kudurmuş haldeyim
bunu bu çocuklara bilerek yapıyorlarsa eğer
Allah hepsini kahretsin
ve diliyorum o Yüce güçten
bunu benim sağlığımda yapsın
göreyim.


yazacağım ama anlamayacaksınız.
dilerim anlamazsınız.
dilerim bir daha kimse anlamaz.


gencecik evlatlarımdan biriyle konuştum az evvel.
facebook denen o sayfada konuştum
pat diye karşıma çıktı
nasılsın ablam dedi
bense eyvah dedim


Umutun vefat ettiğini bilmiyor.


Umut O'nu çok severdi.
o güzel konuşmaları, güşüşmeleri aklıma geldi tek tek
ben de onu çok sverim
hastanede ne zaman aynı zamana denk gelsek
telefon eder bana, döndükk bizzz tühhh görüşemedikkk filan der.:)
aslında yakına biyere saklanmıştır.
bana sarılacağı anı beklemektedir, o
gencecik diğer evladım
o
yıllardır
uygun ilik yok
o benim canım
nasıl zekidir...
Yedi düvelle barışıktır.
aşkımdır canımdır.



bana nasılsın dedi.
Umutu soracak
oysa saklıyoruz
oysa saklıyoruz
o kadar zeki ki
ben sayfalardan bişey hissettirmesem de
anlamıştır elbet
ama o anlamıştır
bu kaçıncı
nasıl anlamaz?

anladı, biliyor
benden duymak istiyor

ben nasıl söylerim
Umut öldü derim?

Umut öldü diye, kendime nasıl söylerim?


Umut ölüd.
yavrum öldü.
Ramazan öldü
Kardelen öldü
Rehber öldü
öldüler.


ben sana bunu nasıl söylerim yavrum?


yalan söyledim
kapı çaldı dedim
kaçtım
buraya kaçtım


geçen buradaki bir doktora sordum
araştırma yapılıyor mu
bu hastalık artıyor mu dedim

araştırma yapılması zormuş.
artık insanlar hemen hastaneye geliyormuş daaaa
hemen teşhis konuyormuş.

peki madem artış yok
benim çocukluğumda neden ölen bir tek bile çocuk hikayesi duymadım ben?
hani oöğle yemeği olarak mahalledeki annlerimizden birinin
tüm çocukları çağırdığı
ekmeklere yağ sürüp, şeker döküp
çocuklara dağıttığı
ve tüm çocukların karınlarını doyurduğu yıllarda
neden ölmüyordu çocuklar?


bana masal anlatmayınız.
hastaneye şu an gitsem hastların çoğu yenidir.

ama hepsi bir taneciktir.

onlar ölüyor
benim kuzum öldü...
herksin umudu Umut öldü.
ben bunu diğer kuzuma nasıl söyleyeceğim
lanet olası piçler

ben bunu nasıl söyleyeceğim...

her kimseniz
ve eğer bu hastalıklarda bir dahliniz varsa

Allahınızdan bulun.

ben de elimde üzüm salkımı
yerken seyredeyim.

1 Ağustos 2011 Pazartesi

nedenler nasıllar

neden bu hayattayız, neden neden?
Neden?
Eğer nefs savaşıysa burada olmamızın nedeni, neden bu kadar çok dış düşman var?
Dengeyi nasıl tutturacağım?
boş verip sallamanın zamanı geldi mi benim için yoksa?
Ne rahat olurdu.
Neden hiç bir şeyi umursamadığımı söyleyip, umursuyorum o halde?
Beni buna iten ne?

Dangalak bir seviyesizle tartıştım gece vakti.
Neden bunların olacağını bile bile o yazıya yorum yaptım?
Bana ne?

Ne kolay saldırdı bana, hiç düşünmeden.
Ondaki rahatlık neden bende yok?
Terbiye mi, görgü mü, eğitim mi ne?
Dogmalarla dolu bir hayat görüşüne sahip insanlar neden bu kadar kolay saldırabiliyor?
İnandığını söylediği şeye bile ters düşmeye aldırmadan, bunu nasıl yapabiliyorlar?

ben neden yapamıyorum?