19 Kasım 2012 Pazartesi

kayısı kokulu kolonya

Televizyon izlemeyi unutmuş biri olarak, annemle kahvaltı ederken, ekranda  Hürrem'i oynayan aktrist hanıma denk geldim. Bir ödül almış. Üzgünüm, Vallahi ne ödülü olduğunu bilmiyorum, başını kaçırmışım programın. Her neyse bu hanım bir konuşma yaptı.  Özetle dedi ki konuşmasında, bu ödülü neden bana verdiğinizi anlayamadım, bu ülkede pek çok kadın var, kimisi bankacı, kimisi doktor ya da başka bir meslekten...Onlar da benim gibi çok çalışıyorlar ama biz onların adlarını bile bilmiyoruz. O halde ben bu ödülü onlar adına alıyorum. Çünkü asıl hak eden onlar."
Bu bir insan konuşmasıdır.
Bu hanımı saç boyası reklamlarında filan da görmüşlüğüm vardı, dizinin de bir kaç bölümünü izlemiştim geçen yıl. Bana hep çok sıcak ve farklı gelmişti anladım ki nedeni budur: Bu kadın bir 'insan'.
Ödül alırken bile, bundan utanan (bu hissi gerçektir-değildir, anlamaya bile yeltenmem, o benim işim değil) utanmayı aklına getiren ve ödülü hak ettiğine inan diğer insanlarla paylaşan bir kadın, cinsiyetinden önce insandır benim gözümde.
Allahım...tüm sanal alemde paylaşmanın önemi, birlik beraberlik mesajları, insan olmakta level atlama çabaları nı destekleyen iletiler görüyorum.
Çok güzeller, etkileniyorum, bazıları beni kendi içime döndürüp soru sordurtuyor güzel.
Ama gerçek yaşamda?
Çok fazla kavga var. Çevreme bakıyorum, kendi kısıtlı, öz çevreme: kavgalar, küslükler, laf atmalar, sevgi azlığı.
Ay, çok yoruldum.
Blogcu dostlarım bilir...Ben çocukluğumdaki Tarzan'ı her gün biraz daha fazla özlüyorum.
Mağarasına kaçan, orada tek başına yaşayan, kimseye bulaşmayan, mesafeli Tarzan'ı.

Genelde hiç üstüme vazife olmayacak şekilde gider küslerin arasını bulmaya filan çalışırım. Ama bu durum beni aşmış, ben kimim ki...Bunu anladım.
21 Aralık'ta dünyanın sonu gelecek mi bilmiyorum, çünkü benim tanıdığım dünyanın sonu gelmiş, anlıyorum.
Allahıma şükür az ama öz dostlarla, sarılışıp, gülüp, ağlayıp, yiyip, içip, bakışarak anlaşma dönemine girmiş bulunuyorum.
Kendi içime dönüp, orada kalasım var.
Zaten kalabalığım orada. Halledilecek çok iş var, başlayalım bakalım.
Bu da böyle bir yazı oldu. Hayırlısı.




4 yorum:

Adsız dedi ki...

çok açık dile getiremediğim ..
ama hep arada yabancı bloglar vesaire diye bahsettiğim batılı medeni insan farkı..

emperyalist politika altında yaşıyor olabilirler..

ama insani vasıflarda bizden daha saf.. dürüst ve demokrat ve paylaşmacı oldukları kesin..

bu hürrem sultan türk olsa da.. almanyada yaşamış eğitilmiş..

batı kültürü diyorum..
emekli olunca cornwalla yerleşeceğim dediğimde bana yadırgayarak bakan insanları kınıyorum..

ben de insanlarda .. o kavga değil.. çemkirme olmaktan öteye gitmeyen amacsız tepişmelerinden çok yoruldum ben de..
yalnız bırakılasım var..

girme aralarına..
zaten..

huzur.. işte budur..

atalet..

uctemmuz dedi ki...

önce bir yeltendim atalet, bilirsin az eşek değilimdir. ama çekildim. girmeyeceğim. kendi görevimin peşinde olmak istiyorum, kendimi sevmek ve kendime merhamet etmek istiyorum artık.
huzur...en önemli kelimeyi yazmışsın.öperim. Üns'ün

laleninbahcesi dedi ki...

Hürrem Hatunu da Kayısı kokulu kolonyayı da severim.

Seni de Üç Temmuzum

uctemmuz dedi ki...

yesem mi koklasam mı bilemiyorum.:) ehe
Ben de seni seviyom Lalem.