3 Aralık 2008 Çarşamba

Çok sıkıcı bu yazı...söylemedi demeyin sonra...

Neden iyi geçinmek lazım diğer insanlarla? Dolmuşta, çarşıda, plajda her yerde karşımıza çıkıveren, tekrar görme olasılığımız bile olmayan insanlara neden sabır göstermeliyiz?

(Ben bu aralar giriş gelişme sonuç yapamıyorum. Kafam çok yorgun. Pat diye dalıyorum mevzuya, kusuruma bakmayın, olur mu?)

Ben bunu hiç beceremezdim eskiden. Düzeni -kendimce- bozan herkes benim için bir söylenme vesilesiydi. Sanki ben eğitecektim karşıma çıkan o kişiyi. Lafı gediğine koyma denen o şeyden yapmayı da pek severdim.

Yok, artık öyle değilim.

Hem hızla geçen yıllar hem de yaşadığım bazı durumlar gerçeğin görünenden çok farklı olduğunu gösterdi bana.

Şimdi bu konuya nerden geldin derseniz: Bu akşam yine Yemekteyiz programını izledim ben. Yetiştirme Yurdu'nda büyümüş genç kadına, bu durumdan haberi olmayan ev sahibi konumundaki gencecik bir kız aile terbiyesi eksikliğini hatırlatınca ipler koptu.

Zaten ailesiyle büyümemiş olan genç kadın, üzücü şeyler yaşadı.

Henüz 21 yaşında, kendine güven tantanası modasına uyup, kamera önünde 4/4 lük yemek hazırlama ve misafir ağırlama işine kalkışan genç kız baltayı taşa vurdu.

Öyle ya: İlla ki altta kalmamalıydı.
İlla ki cevap yetiştirmeliydi karşısındakine.

Çok basit aslında: Huzur da, uyum da çok basit.
Lokantada kahkahalar atan o kadın aslında rol yapmaktadır belki.Mecburdur. Bilemeyiz neden...
Gerçekten çok düzgün giyinmiş o Bey az önce işinden ayrılmış olabilir.
Trafikte saçma sapan hareketler yapan biri belki de kötü bir sürücü değil: Hastaneden geliyor, hastaneye gidiyor ya da eşiyle ciddi bir kavga yaşadı az önce.

Hem öyle olmasa ne olur?

Ben çocukken sanırım bir Alman kanalının hazırladığı bir ilkyardım programı yayınlanırdı Tv'de.

Bir bölümü hiç unutmadım.
Diyelim denizde boğulan birini gördük. Hemen yardıma gitmeliymişiz.
O kişi berbat bir şaka yapıyor olabilirmiş.
Yani belki de gerçekten boğulmuyor, bakalım kim yardıma gelecek diye kendince küçük bir eğlence düzenlemiş olabilirmiş.
Diyordu ki programda:
Bunu düşünerek yardıma gitmezseniz eğer ve sonuçta o kişinin gerçekten boğulduğu ortaya çıkarsa seçiminizden pişman olmaz mısınız?


Biraz alttan almanın kimseye zararı yok.

Üstelik o "biraz" sayesinde yaşam çok daha güzelleşir sanırım.

Üfff...çok sıkıcı oldu yazı.

Herhangi bir insanla attığım bir kahkahayı çok seviyorum ben. Bende olanı paylaşmayı. Sevmeyi, sevilmeyi...Hayat başka ne ki?

Aramızdaki uyumu kaybetmek beni çok ürkütüyor.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

çok uyudum ya..
zombiyim ben..
=)
geldim hemen..
sen tamir et.. diyesim gülümsetesim geldi..

ama bi de büyükşehiri düşün sakinleş demem daha uygun sanki..
tam bir kim kimden daha çok bağırıyorsa..
durumu var..
illa ki.. son sözü söyleyecek biri.. hepsi herkes..
sonuç..
kakafonik ..

öpiim ben..
dinlen sen..
izleme ya bi de şu programı..
bak mörmeyds vardı kaçırmışın..

atalet..

uctemmuz dedi ki...

Ben hep zombi...:) Bu saatler benim asıl günümün başladığı saatler...:) Artık genç bakış mı istersin, siyaset meydanı mı...uhuuu ne istersen, hepsi izlenir tarafımdan.:)
Bağrış çığrış falan da değil önemli olan...çok belden aşağı vuruyor insanlar. ona bozuluyorum. Cidden bozuluyorum. Bi de o program takıntı oldu bende, hergün başka mutfaklara, masalara dahil olmak mıdır nedeni bilmiyorum.:) Bu kadar keskin ego sahibi insanı birarada görmek çok tuhaf oluyor.
Çok uzattım...Dedim ya benim saatler bunlar. :)
Cher'i diyorsun di mi, bayılırım o filme ben. Kendinden kaçan kadın...
:)
Hadi, öpüyorum ataletim...Bu da ilk olsun: İyi geceler...:)

Ece dedi ki...

Ben bugün hep alttan aliimm.Ve hâttâ yoklamaları yapıp uykuya devam ediim..
Ama önce seni bi öpiim(öpüjjemm).

Adsız dedi ki...

Hımmm,empati diyorsun yani.

Öperin

ödül

Adsız dedi ki...

çok haklısın.

bırak sokaktakilerini

ofistekilerde böyle

ben geldiğimde ofis çalışanları gelmiş olur. günaydın a cevap bazen alırım bazen alamam ama inatla her sabah derdim.. hemde iki kere günaydın günaydın.. (nay kısmı ekolu) empati filan da tamam da nereye kadar ama ya :( mutsuz bir milletiz işte.

yazı sıkıcı olsa bile ki bence değil sen değilsin :)

sevgiler.

kayipsimurg dedi ki...

Daha önce de benzer bişiiler yazmıştın hani. Yolda karşılaşınca eski kırgınlıkları unutmaya dair. Ben yapamıyorum. Fevriyim sanırım. Duygularım neyse anında patlıyor. Öfkeyse öfke, sevmekse sevmek sonuna kadar gidiyor. Öfke kontrolu için bir kursa gitmişliğim sonra da kursun eğitmenine kızıp kursu terketmişliğim vardır.
Yapabilsem güzel olurdu belki ama beni ben yapan biraz da bu fevriliğim yada yitirdiklerimin nedeni bu belki de. Aman yaa ne biliim kafam çok karışık bu sabah.
Sevgiler sana :)

kumhavuzu dedi ki...

yazı sıkıcı demişin ama
hep yaşadığımız şeyler bunlar ne yazıkki be güzelim.

bende sanki ben eğitecekmişim gibi hemen atlayan ben artık durdum..
nedenmi
haksız olan sinirini bozmak için herşeyi yapıyor
dahada sinir oluyorsun

geçengün bankada yaşadım aynı şeyi
mümkün olduunca uzak kalmaya çalışıyorum herkeslerden vede kalabalıklardan..
çözümmü?
hayır
ama böylesi şimdilik daha iyi

Adsız dedi ki...

üç temmuzum benim tamire ihtiyacım var gerçekten de:)). Canım sorduğun soruya gelince. Sayfaya gidiyorsun üstte destek yazan yer var orayı tıklıyorsun. Oradan resimlerin bulunduğu yere gel. Resmi bilgisayarına kaydet. Sonra kendi sayfandan yerleşimi tıkla, oradan da gadget ekleyi tıkla. Oradan da resim ekleyi tıkla. Tıkla babam tıkla yani. Oradn resim ekle ayrıca oradan resime link ver var. Oraya da gEmn Kız Sığınma Evinin sayfasının linki coppy- pasta yap tamamdır. Öptüm

uctemmuz dedi ki...

Yoklamaya geç kaldım ben biraz Ececiğim.:) Tatlı yapmakla meşguldük apartmandaki Teyzemle birlikte.:)
Uyanmışsındır artık sanırım, güzzel bir gün dilerim sana...:)

Ödülümmmm....Nerden buldun beni, nerdesin? :)))gel artık şu blogspota, çok ösledik seni yahu...:)
Cık empati diil, halden anlamak diyorum...:)


Mutsuzluk virüs gibi, sardı herkesleri. Hu, Bi oyun havası koyup döktürmek lazım hep beraber. (Hiç de beceremem ama el çırparım.)
Benden sana Günayyydınnnn...:)


Simurg ben içimdekileri tam yazamıyorum, yazdıklarım havada kalıyor o yüzden.:) İnşallah karşılıklı konuşuruz herbişeyleri...Sevgiler çok...:)


Kumum yapıyla da ilgili biraz. ben de kendini tutmakta zorlananlardanım. Ama sonra içim içimi yiyor...du...en azından şimdi susup, hayatıma kaldığım yerden devam etme özgürlüğünü yakaladım. Galiba...:)


Yok senin tamire ihtiyacın filan Lale. :) Hem tamir için bana gelirsen kapağı açıp kenara koyuyorum, ona göre...:)))
Sağol bilgi için, deneyeyim...:)
Ben de öptüm...:)

burdasaklaniyorum dedi ki...

sen hiç sıkıcı olmadın biliyor musun. ama söylediklerin çok doğru. doğru daaa, o olgun seviyeye nasıl ulaşılır onu bilmiyorum ben.
çok öperim seni canım turuncum.

uctemmuz dedi ki...

:) aaaa...olurum bazen. :)))
Ben de öperim canım. :)

geçkalmadımki dedi ki...

Saklanbacıma katılıyorum sen hiç sıkıcı olamazsııın..
yazdığın konuyuda bazen başarıyaor, bazen de başaramıyoruz üçtemmuzum...
Sevgiler...

uctemmuz dedi ki...

:) Valla olurum bak, ısrar etmeyiniz...:)))
Çok sevgiler Fundacığım...:)