‘ Kendi küçük gezegenin küçük prensidir o. Gezegenler arası seyahatleri boyunca birçok insanla karşılaşır.Büyük gezegenlerde yaşayan bu büyük insanların büyük işleri vardır.. Gün batımını izlemekten, bir çiçeğin hayatını düşünmekten, yıldızlara bakıp gülümsemekten çok daha önemli işler vardır onlar için. Küçük prens bütün bunlara şaşkın ve tepkilidir. Tüm seyahatler boyunca yorulmuş ve kendi küçük evini özlemiştir. Sandalyesini yalnızca biraz kenara kaydırarak gün batımını kırk dört defa izlemeyi özlemiştir. Ancak küçük prens için o ağır bedeni taşımak artık çok zordur. Yola devam etmek için hafiflemeye ihtiyacı vardır. Bu yüzden bir gece sessizce dünyayı terk eder. Üstelik dünyalıların yaptığı biçimde. Ölerek.’
Umut'un bir hikayesinden..Umut'un Küçük Prens'i...
6 yorum:
Umut ,sana hep umut vermeye devam edecek Üç temmuzum...
Umut Prens.
sandalyesini azıcık kaydırarak herkesi aynı anda görebiliyordur şimdi. seviyorum. onu da, seni de.
bu aralar çok bahsediyorum Umut'dan..bu sakın sizi üzmesin. her anımda onunlayım zaten. amacım onun bana, bize ne dediğini anlamaya çalışmak. genç yaşında çok ciddi tecrübeler yaşamış, aklına, kalbine, bilgisine saygı duyduğum bir insanın bize söylemeye çalıştığı şeyi anlamak. iyi şeyler hissetti, kafasını bir sn boş bırakmadan çalıştı. şahittim, gecenin bir vakti eve gelir, okuması gereken kitabı illaki okur, yazması gerekenleri yazar..bir saatte uyur, sabahın köründe ık demeden ve aldığı kemoterapiye, ağrılarına aldırış etmemeye çalışarak okuluna giderdi. Ders notları, temiz ve düzenli, herkesle iletişimi uyumluydu. Sürekli öğrenmek istiyordu. çok soruları vardı. nasıl olmasın...korkmadan sormaya çalıştı bu soruları, ki ben onun durumundan dolayı bu konuda çok engelleyiciydim canlarım. kendisini bu sorularla üzmesini, ölümü düşünmesini engellemek istiyordum.
Bana kızıyor bunu da çok sakin ifade ediyordu.
Şimdi anlıyorum.
"ne korkmak ayıp ölümden
ne de düşünmek ölümü"
en ufak abartıya kaçmadan söylüyorum. çok çalıştı. kimsenin moralini bozmadan anlamaya çalıştı. neşeliydi çoğu zaman.
Bu anlattıklarımda üzücü yanlar var, benim içimi delip geçiyor, deli misiniz? Ama başka bir nedenle paylaşıyorum bunları. İyi bir şey anlatmaya çalışıyor bize. Kafayı nelere takmak lazım, yşam ve ölüm doğal, bunlar üzerinde kafayı yormak doğal ve hayat dediğimiz şey nasıl verimli yaşanır..bunlar benim anladığımı sandıklarım..belki diyorum birisine-bana değil- başka birine mesajı vardır..Bu mesajı ulaştırabilirsem belki yaşadıklarımızın ödülü olur bize.
budur..
sizi seviyorum.:)
işi di,yeceğim.. sevgine sığınarak.. yeter kadınlar uğraşmayın benimle diyecek umut diye çekiniyorum ben..
ve biblo gadıya katılıyorum.. bence de sandalyesini azıcık oynatıp bakınıyodur..
çok doğru demişsin. benimki anne manyaklığı, geçecek, inanıyorum. dervişin fikri neyse zikri oymuş, kendime engel olamadım.
sanırım geçmeyecek, hayır. umarım daha hayırlı bir şekle bürünür.
Yorum Gönder