6 Haziran 2010 Pazar

*

ay blog beni dinle.

bir grup belgesel yapımcısı geldi şehre.
panel var, ne hoş.
üstelik kuzum da bir vesileyle ödül alacak.

gittik. kocam ve ben.

sorularınız dediler neden sonra:
dinlerken düşünmüştüm.
bu insanların yaptıklarını daha çok izleyen olsa diye, çünkü bundan şikayet ettiler hep.

o nedenle kendimce yapıcı bir iki şey söyledim.
izleyip de hatırladığım belgeselleri anlattım.
Micheal Moore'un Sick/Hasta adlı ilmi misal.
Ya da Aşıklar belgeseli.
Lillith'inKızkardeşleri.
Ve TRT'nin El Yapımı belgesel serisi.

Popülist olmaya çalışmadan daha izlenir filmler çekseniz? diye sordum.
Vallahi iyiniyetliydim.
Mok ettim.

Ne milliyetçiliğim kaldı, ne aydın düşmanlığım.
Kocamın Aşk adlı kitapla ilgili yaptığı gerçeklere dayanan eleştirileri de ortalığı daha çok karıştırdı.

Onlar anlamayacak ve toplayabildikleri 30 kişiden mutlular bunu anladım. Haklarını yemeyeyim iyi şeyler yapmaya çalışıyorlar. Halka rağmen. sanat için sanat anlayacağın.

Bana kimse hikaye anlatmasın.
iyi bir şey yaparsan belki ilkinde değil ama sonrasında bu insanlar seni sahiplenir.

Bütün kavramlar yerinden oynamış Abi.
Etik etik dedi bir konuşmacı...etiğe inanmam, ahlağa inanırım dedim yine kabahatli oldum...

Ha bir de biz düello etmezmişiz, pusu kurarmışız.
Bu tezin savunucusunu ben gayet iyi hatırlıyorum, es geç...

Sanki bizdik, bizim atalarımızdı kızılderililere su çiçeği virüsü bulaştırılmış battaniye dağıtanlar.
Hay Allahım...

Etik ne lan?
Ben hak yiyen birine etikli ol mu diyeceğim?
Etik...senin için ne ifade ediyor şu an okuyucu?

Bir de bunun kardeşi var "empati". Ona da pek kızarım ben.
Halden anlamak dururken...empati ne?

Neyse...kuzum üzüldü. derdim o.
Kendimden neret ediyorum şu an.
Sandım ki güzel bir tartışma konusudur bu:
Yani uğraşıp çektikleri filmlerin daha çok ,insan tarafından izlenmesini nasıl sağlanır konusu.

Yok, umurlarında değil.

Ben milliyetçi, hatta daha ilerisi ve aydın düşmanı oldum.

İyi de o "aydın" ünvanını sana kim verdi?
Benim niye haberim yok?
Adını hiç duymadım da.

Kuzum üzüldü.
Allahım kendimden neret ediyorum.

8 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

üç temmuzum benim koca , ben evden çıkarken, kimseye bulaşmadan güzel güzel git gel der... Sen de biraz bulandırmışsın ortalığı, ama kuzun iülerde benim Annem haddini aşana haddini bildiren biri diye hatırlayacak daha sonra... Bak benim bir vukuatım var Gamsegamse ilkokulday7ken hem de öle böle değil... Ama şimdi arkamda dağa var sanıyorum sen varken diyor ... he işte öle... Sakın kendinden nefret etme sev kendini ciciş ciciş yap... Öptüm çok

uctemmuz dedi ki...

:)))canım Lalem, şu kimseye bulaşma laı çok hoşuma gitti. ama ben kendimi tutamadım.normal insanlarla konuşurken epey bir sabır geliştirdim, gelebilecek hamleleri tahmin edebiliyorum çünkü. ama aklıbaşında işlerle uğraşan, güzel niyetleri olduğunu varsaydığım, eğitimli insanlardan gelen bu tepkiye çok bozuldum ben. İnşallah kuzum beni afeder. benim için gerisi hikaye çünkü. Çok sağol bir tanem ciciş ciciş edilmeye çok ihtiyacım var şu an...öperim sevgiyle.:)

Sevgi Gibi dedi ki...

şunu anladım ben bu yazıdan:
sen düşünce üretebiliyor, bir çok alanda üstelik, bunları rahatlıkla ifade edip yanlış veya eksik bulduğun şeyler konusunda çözüm de üretmeye çalışıyorsun. bu da, beynini ne derece randımanlı kullanabildiğini(afferim benim ünsüme;)gösteriyor.
aydın olmak yüksek bir bilinç seviyesine, belirli bir kültür seviyesine, ciddiyete, farklı bakış açıları geliştirebilme üzerine kuruludur bana kalırsa.
anladığım kadarıyla roller değişmiş orada! ve ben o kadar eminim ki o insanlar böyle bir şeyi asla beklemiyorlardı, çünkü aydın geçinen o insanlar halkın fikir üretmesine alışık değillerdir.alışık olmamanın dışında donanımsız, koftiden aydın olmaları hasebiyle verebilecekleri bir yanıtları olmadığı için yapabilecekleri en iyi şeyi yapıp saldırıya geçmişler.
öyle olmasalardı çok güzel sentezler çıkabilirdi ortaya diye düşünüyorum.
umut'un da, senin de bu durumdan rahatsızlık duymanızı asla kabul etmiyorum. ben seninle gurur da duydum üstelik.

uctemmuz dedi ki...

çoook teşekkür ederim. umarım zaman içinde söylediklerimi tekrar gözden geçirip ne demek istediğimi nlarlar.
benim en kötü huyum Sevgim...hiçbirşeyi mış gibi yapamıyorum.
gerrrçekten seviyorum, gerrçekten kızıyorum, gerrrçekten anlamaya çalışıyorum.
bu beni hep zor durumda bırakıyor ve sanırım bu nedenle hiç bir şeyi beceremiyorum.
seni seviyorum tatlım.

.. dedi ki...

ünsüüm.. çok "empati" geliştirdim galiba sanırsam 8))
var ya tam içimde anladım, hissettim galiba senin içindeki o gıcık sevimsiz duyguyu. aynı şeyleri hissederdim seninle gibi geldi bana. hem kendime kızardım tutamadın şu çeneni diye, hem de her eleştiriyi kıçından anlayan o sersemlere sinir olurdum.
anacım "körler sağırlar birbirini ağırlar" olacaksa eğer bulundukları tüm ortamlar, buysa beklentileri, ancak bundan tatmin oluyorlarsa, hiç zahmet edip sağa sola gitmesinler, otursunlar birinin evinde övsünler birbirlerini, onaylasınlar kendi dediklerini.
üzüldüm, içim tiftildi kuzunun üzülmüş olmasına ama... o sizle gurur duyuyordur zaten. takma gerisini. salla.
etik empatik aydın bu arkadaşlara da hoşgörü ve samimiyet dilerim.
dur bi öpiym seni 8)

Adsız dedi ki...

umuttan yana dertlenme ünsüm..
bişi olmaz.. onurlanır o..

da ben de sıkıldım..
anlattığına.. birşeyler yapabilecek durumda olanların dar açılarına sıkılıyorum..
hemen suçlama tonuna geçilmesinden sıkılıyorum..
suçla bağır sindir sustur..
bi de..
onlar memnun elbet kendilerinden..
zaten kendilerini zorlayasıları yok.. daha iyisi için..
onların istediği.. yetersiz işlerine ilgi göstermeyen halkı eğitimsizlikle yetersizlikle suçlamak.. ondan topluyolar insanları..

hem yetersizler.. hem de hırslı..
çok var onlardan..
ve hemen "sevgili xxx diye başlıyolar açıklamaya.. neden daha iyisini yapmayacakları ve neden senin suçlu olduğunu dayatıvermek için..
bi sevgili bi de sayın nefret ediyorum artık..
her türlü kabalığı örtme amaçlı..

bi de etik ve ahlak aynı şey desem bana kızmasan..
etik iş ahlakı zaten..=).. ahlaksızın etiği de olamıyor yani.. ahlaklının ille iş ahlakı olmayabiliyor.. çünkü iş ahlakının iş'e göre çerçevesini bilmeyebiliyor.. o yüzden ayrılmış.. ahlaktan..

atalet..

uctemmuz dedi ki...

burdacığım, ataletim..inanın böyle olacağımı bilsem her şeye rağmen konuşmazdım. ağzımı bile açmazdım.

uctemmuz dedi ki...

ailesinden eski terbiyeyi almış insanları özledim ben. ortamı okuyabilen, sorunları çıkmadan engelleyen, anlayışlı, iyi niyetli, görmüş geçirmiş insanları...yaşadığı topluma, ailesine, gençlere çocuklara bağı olanları. hem arıcılıktan, hem şehriye çorbasının terbiye edilişinden, hem de sorduğunda şu tarihte Türkiyeye neler olmuştu diye anlatabilen insanları özledim.
Atatürk'ün 6 okundan biriydi milliyetçilik. ağzına almak bile kabahat olmuş onu anladım. evrensel evrensel diye anlamadan dinlemedem çemkiren insanları kendi küçük dünyalarıyla başbaşa bırakıyorum. Şurda yıllardır tanıyoruz birbirimizi. herkesi sevmemden hepimiz bıkmış usanmış durumdayız. :)))bena evrensel olmanın önemini anlattılar arkadaşlar. yandınız, sevgi böcüğü olarak devam edeceğim hayata.:)))