15 Mart 2012 Perşembe

kendimle başbaşa

başladığım yere dönmek değil bu. yer aynı yer ama geriye dönen ben farklı bu kez.
hayal kırıklıkları, kahkahalar ve gözyaşları, sevmek, çok sevmek ve nefret, öfkeler, benim için çok basit bir şeyi karşımdakinin bir türlü anlayamamasına duyduğum çocukça şaşkınlık, acı ve elem var..ama endişe yok denecek kadar az artık. endişe etmenin olacak hiç bir şeyi değiştirmediğini farketmenin verdiği rahatlık var.

tüm bunlara rağmen arada delicesine endişelenebilmek var.

bir film izledim yolda gelirken..çocuk filmleri kategorisindeydi.:)))buna çok güldüm ve aslında belki de doğru yapmışlar o filmi bu tür sınıflandırmakla onu da sonradan anladım. ey çocuklar ve çocukluktan yakasını kurtaramayanlar izleyin de görün gününüzü.

Fibi Harikalar Diyarı'nda..gerçekle bağını koparmaya başlayan bir çocuk Fibi,kendini Alice sanıyor. hah..ayrıca O'nun Alice olmadığını kim iddia edebilir? ancak çocukluktan vazgeçmiş, büyümüş şaşkolozlar elbet. Fibi söylememesi gerekenleri ağzından kaçırıveriyor, sinirlediğinde tükürüveriyor karşısındakine. (Fibi'yi çok sevdim.) Ve açıklama olarak da "bunu yapmamak elimde değildi" diyor. Yani Fibi çok zeki ve masum ayrıca. Masum çünkü tükürmek istediğinde tükürüğünü içine atmıyor, tükürüyor. Söylemek istediğini ağzından kaçırmış gibi yapıp, belki de gerçekten kaçırıp söyleyiveriyor. Bence Fibi çok dürüst. ve akıllı. iyi bir dost olur Fibi'den.

çünkü Fibi kendisiyle ve kendi hayal dünyasıyla ilgili sadece. olmasını istemediği kötü şeylerden korunmak için merdiven basamaklarını zıplıyor. Dizleri kanayıp, canı acıyıncaya kadar.

Aynı bizler gibi.

Hayal dünyasını sevip, onu arkada bırakmak istemeyen, büyümeyi reddedip temiz kalmaya çalışan ruhlar gibi. Fibi, gerçek.

Fibi korkmadan hayalleriyle konuşuyor.

Fibi'yi çok sevdim.

***

ve bu arada nedense aklıma Davut geldi..masumiyetinden dolayı elinde demirin hamura dönüştüğü o 6 yaşındaki çocuk. Kitab-ül Hiyel geldi aklıma, gittim oradan notlar okudum. Fibi batı eğitiminin içinde eriyip gitmiş, toz olmuş, dövülmüş, ezilmiş gibi geldi bana. Fibi'ye üzüldüm. Davut'a çocukça aşık oldum.

Hiç yorum yok: