Hayat serüvenini neden heyecanlı bulduğumu unutmuşum.
Çünkü beklenmedik sürprizlerle dolu!
Gerçekten beklenmedik.
Beklenmedik deyince insan sınırlı algısıyla sanıyor ki; beklenebilir, tahmin edilebilir bir şey.
Hayır!
Değil!
Beklenmedik demek, gerçekten de beklenemez gelişme demektir.
Ay çok yalan duydum.
Hayatım boyunca ama hepsini katlar derecede son bir kaç ayda.
Üstelik bir kısmı bana bile söylenmemişti.. İnsanlar kendilerine söyledikleri yalanları bana söylemekteydiler.
Yani yalan banaydı ama... aslında yalan söylemek değildi bir kısmının amacı, kendilerine yalan söylemeye öyle alışmışlardı ki karşımda atıp tutarlarken, şekilden şekle girdiğimi, anlamıyorlardı.
Öyle emindiler ki yalanlarından, sık sık kendimden şüpheye düştüm.
Bahaneler, mazeretler ve suçlamalar.
Havada sallanan parmaklar.
Hiç itiraf yoktu.
Kulaklarım onları duyamadı.
İtirafları 'anlamam', ve zannıma güvenip ona uygun cevap vermem bile beklendi.
Ço cuk su nuz.
Yo, Çocuk doğaçlama takılır, çocuk bile değilsiniz.
Kendine yalan söyleyen bir avuç embesilsiniz.
Bitecek bu hayat, bitecek.
Bu ne hayatta kalma, kazık çakma imanıdır arkadaş! Anlamak mümkün değil.
Çok yalan var. En çoğu insanların kendilerine söyledikleri.
O kadar haklılar ki; insan haklı olmaya utanır.
Yoruldum.
Çok yoruldum.
Ne ölümü, ne destek olmayı, ne de köstek olmayı layığıyla anlamayacaksınız, anladım.
ay sizden yıldım.
Oyunu unutmanızdan, hepsinin bir sonu olduğunu hep unutmanızdan, kendinizi unutmanızdan, başkalarını önemser görünürken o kişiyi unutmanızdan bıktım.
Ancak çocuklar ve hayvanlar.
Başka arkadaşım yok.
Gerisi hikaye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder