sayfamızda çiçekler açıyur. turunç turunç, pembiş pembiş...oh mis.
rengarenk çantalar, luzlar, ipleri kalemler istiyorum. cıvıldasın. yüzülecek temiz bir de deniz lazım aslında.
iki günlük İzmir gezisi yaptım. onlarca yıldır görmediğim, kalpleri temiz, bakışları sıcak, konuşmaları deva insanlar gördüm. kahveler içtim, hatta koccaman bir çikolatalı pasta yedim. tamamını değil elbet, iki dilimden az fazla.:)))pastayı gözlerinden aydınlık fışkıran bol kahkahalı güzel insanlarla paylaştım. arada bir yağmur yağdı, bazen güneş açtı. Bornova2da yürüdüm. ardı ardına sıralı Cafe'lerin, barların arasından topuklu ayakkabilarımla dengede durmaya çalışarak ve sohbet ederek geçtim.
iki hrika kız çocuğu tnıdım. misafirliğimin ikinci gecesinde birisiyle uyudum.
kendiliğinden geldi, ben seninle uyuycam dedi.
emin misin dedim?
evet dedi.
rahatsız olmasın diye bir kenara büzülmüş uyumaya çalışırken, ona dedim ki..."canımmm, sarılabilirsin, ayağını tepeme koyabilirsin, rahat ol."
aniden bana döndü saçlarımı sevip, canııı, bebeğimmm, sevgilimmm, tatlımmm" dedi.
Ay Allahım bir minicik kız çocuğunun seslenişi bni benden aldı.:)))Yeminle diyorum. taç takılmış, ödül kazanmış gibi oldum. Ağğzım kulaklarımda öylece kaldım.
Kendi veledimi özledim...bunlar bir müddet sonra büyüyorlar, değil sarılıp yatmak selam verseler öp de başına koy.:)))neden bebek istediğimi anladım.
Hımmm...işte böyle, hep de böyle devam etsin umarım.:)
Sempe gitti, ben geldim, şimdilik.:)))
11 yorum:
hoş geldin ki =)..
evet büyüyorlar..
daha beteri pat diye büyümüyorlar..
önce ergen oluyorlar..
=)
atalet
ah haaa haaa...:)))ben benimkine boşuna çatlak ergen demiyorum.:)mantık kumkuması velet.:) illa her konuşmayı o bitirecek, bazen gözlerimi belertmem bile gerekiyor. kıyamıyorum ki.:)
annelik...özür dilerim ama...Vallahi delilik.:) çok güzel işte napalım.:)
oohh ohhh
işte benim "turuncu"m 8)hoşgeldin.
çok sevdim burayı ben.
bi dilim pasta da bana vercen mi 8))
not: ne acayip kadınsın yahu! o minik kız çocuğunun tanır tanımaz sana hayran olması çok anlaşılır bişey.
burdammmm...tatlımmmm..he he..yeniden turunç olduk bu sefer uğur getirsin İnşallah...
bak ne doğru söylemişsin Valla acayibim ben. cidden. bi çözdüremedim kendimi. fotoğrafları belki görmüşsündür. M. ile Cafe'de otururken, gülerek bakıyorum ya hani...halbuki bi karamsardım aklın durur. Neden sonra şükür, yağmur yağdı da ferahladım azucuk.:)
Bu ufak prenses hanıma gelince, Valla ben ona aşık oldum gibi. Saydam, içi dışında minicik bir dünya O.:) Babasına şey diyo hep: Kendi diyen kendi olur.:)))dilime dolandı inan.:)
gel çocuk olalım burdam yav.:)))koşalım koşalım, arada yağlı ekmek yiyelim.:) mucukkkksss...:)))
hahay.. bu işte:
"kendi diyen kendi olur"
bana neee..bana neeee..kendi diyen kendi olur 8))
seviyorum seni.
söylemiştim biliyorum ama yine söylemek istedim.
8)
ay hele ben seni nasıl seviyorummmmmm..bilsen.:)
kendi diyen kendi olur.:)))
super:)
sana ozendim, denizi ayagıma getirdim:)
tenks:)
yazıyı okumadan once blog sayfasını degistirmeye,(degistirdim) okuduktan sonra evlilige ozendirdin:)..
sinirli bir prenses benimkisi; parmagını kaale almayan balıklara kızıp aglayan ve ardından akvaryumun icine telefonu fırlatacak turden:)
upuzun sacları var:)
e ama bacon, evlenmek sayfa şablonu değiştirmek gibi kolay değil tabi.:)))hemen gelip bakacağım yeni sayfaya.
senin Prenses'e tanımadan hayran oldum ben, sakın kaçırma derim...:)
:))
benim prenses eldorado'da su an..
bekliyorum..
hatta bazen beklemeyip kendimi sureyim diyorum, olmuyo
cesaret edemiyorum:)
hazır hissetmiyorum:)
eldoradao? :) bekle ama çok bekleme. karışmış olmayayım ama. böyle bir Prenses bulunca gidip yakasına yapışman lazım, şansını kaybetmeden onun elinden tutman lazım. Valla bekleme. hazır hissetmeyi bırak. :)iyi ki karışmadım, afedersin.:)
Yorum Gönder